Levent’in Edebiyat ve Çeviri Günlüğü
Substack’te yazmaya Eylül 2023’te başladım ve Levent’in Edebiyat ve Çeviri Günlüğü bültenini 12 Nisan’da başlattım. Daha önce bir kaç yıl boyunca Google’ın Blogger sistemiyle blog’lar yazmıştım, ama Google kökenli bir blog sistemi bile kullansanız yazılarınızın arama motorlarınca keşfedilmesi oldukça zordu. Blogger’ın sorunlarından bir diğeri ise kişiselleştirilmesinin oldukça zor olmasıydı, bunu yapmak için size bir sürü araç vermesine karşın genelde HTML diliyle geliştirme yapmanız ya da başka yazılımlar kullanmanız gerekiyordu. Bu yeni bülteni yazarken Substack’e başlamak heyecanlı ve güzel bir deneyim oldu.
Aslında çok küçük yaşlardan beri yazı yazıyorum. Evdeki kütüphanemde duran mavi kaplı defterler 1975 yılında başlıyor ve bugün çeşitli TV dizilerinden esinlenmiş seri öykülerle başlıyor. Yazma serüvenimi daha önceki bir makalede anlatmıştım. Uzunca bir süre profesyonel çalışma hayatı nedeniyle ara verdiğim yazma faaliyetine bir kaç yıl önce yeniden başladım.
Çeviriyle olan ilişkim de bir başka yazının konusuydu. Çeviride biraz daha profesyonel bir maceram oldu ve Ursula K. Le Guin’den Mülksüzler, Vladimir Nabokov’dan Çarpık Dünya ve Kingsley Amis’ten Yaşlı Kurtlar’la kitapçı raflarında yerini alan üç roman çevirim, bir de bilim-kurgu öyküleri derleme çevirim var. Mülksüzler 22 baskıyla 30 yıl sonra en popüler çevirim ve epeyce ilgi görüyor. Diğer çeviriler ise mütevazı bir ilgiyle kültür yaşamımızın bir parçası oldular.
Bu bültende hem çeviri, hem de edebiyat faaliyetlerimi paylaşma amacı güdüyorum. Bazı yazılar geçmişle ilgili anıları göz önüne seriyor, diğerleri ise yazma ve çeviri süreçleriyle ilgili ipuçlarını paylaşıyor. Kitaplarım yakın bir gelecekte yayımlandığında bu yazıların gelecekteki okurlara metnin dışında yararlı olabilecek ek bilgiler vereceğini düşünüyorum.
Bir de bu bültende bazı kısa öykülerimi de yayınladım. Bunlar Substack üzerindeki çeşitli işbirliği inisiyatifleri sırasında yazılanlar ve bağımsız yazılanlar olarak sınıflandırılabilir. Öyküler belirli bir hacme ulaştığında kitaba dönüştürmeyi de düşünüyorum doğal olarak.
Bülteni başlattığımdan bu yana geçen bir yıl içinde tam 38 makale yayınladım. Bunun ortalaması yaklaşık on günde bir makaleye denk düşüyor. Devam etmekte olan yazma eylemiyle ilgili daha sık yazı yazmak pratikte pek mümkün değil, dolayısıyla şu andaki hızdan memnunum.
Son bir yılda bültenin değişik bölümlerinde yayımladığım makalelerin özetini aşağıda bulabilirsiniz:
Osmanlı Kulübü
Şu anda üzerinde çalıştığım kitaplar arasında belki en çok emek verdiğim kitap bu. 20. yüzyılın başlarında, henüz 2. Meşrutiyeti ilan etmiş Abdülhamit sonrası Osmanlı hükümetiyle Amerikan hükümeti arasındaki bir anlaşmayla New York Columbia Üniversitesi’ne gönderilmiş 4 öğrencinin hikayesi ve bu hikayeyi ortaya çıkararak yüksek lisans tezinde kullanan tarih öğrencisi genç Erdem romanın ana eksenlerini oluşturuyorlar.
Şu ana kadar bu bölümde 8 yazıyla kitap ve yazım süreci hakkında epeyce ipucu verdiğimi düşünüyorum.
Kırgın Lale
Aslında tarihçi Erdem’in ilk macerası olarak planlanan, ama sonra belirli nedenlerle serinin ikinci kitabı olacak bu hikaye şimdilik daha az olgun bir tasarım halinde ve araştırma safhasında olduğu söylenebilir. Lale soğanının yasak olduğu halde Osmanlı’dan nasıl Avrupa’ya kaçırıldığını araştıran ve genelde bilinen hikayenin doğru olmadığını ortaya çıkaran Erdem, kendi yaşamında da doğululuk ve batılılık arasında bir noktada mücadele etmektedir. İlk kitaptaki gibi hem günümüzde, hem de 16. Yüzyıl’da süren hikayenin ilginç bir yöne gelişeceğini şimdiden görebiliyorum.
Romanın olgunluk düzeyiyle orantılı olarak bu bölümde henüz iki yazı yayınladım ve bazı ipuçları verdim.
Öyküler
Bu bölümde yukarıda bahsettiğim gibi kısa öyküler yayınlıyorum. Şu ana kadar 10 kısa öykü ve öykülerle ilgili iki makale yayınladım.
Çeviriler
Bu bölümde çeviri serüvenimle ilgili anılar ve çevirdiğim (ya da çeviremediğim) kitaplarla ilgili tanıtıcı, ayrıntılı yazılar var. Şu ana kadar 13 yazı yayınlanmış.
Dönüş
Üzerinde çalışmakta olduğum üçüncü roman tarihçi Erdem dizisinin dışında. Yıllar önce doktora yapmak için yurt dışına giden ve emekli olarak yurda dönen bir akademisyenin hikayesi. Geri dönüşlerle Türkiye’nin son 50 yılını kapsayan bir hesaplaşma, hatırlama ve yeniden oluşturma süreci. Bir sürpriz olarak, tarihi romanlara göre daha az araştırma gerektiren bu kitap daha önce yayına hazır hale gelebilir.
Alttaki resim Substack’teki bütün bültenlerimi bir arada gösteriyor.
Toplam 40 abonem var, ama takipçilerimin sayısı 100’ü aşıyor, bu yüzden bültenin daha geniş bir kitleye ulaşabileceğini düşünüyorum.
Umarım bu bültene ilgi göstermeye devam edersiniz, böylece sürmekte olan yazma ve çeviri süreçleriyle ilgili düşüncelerimi paylaşabilirim.